Satala Antik Kenti’nde yeni bir kale kalıntısına ulaşıldı
4 mins read

Satala Antik Kenti’nde yeni bir kale kalıntısına ulaşıldı

Kelkit’in Sadak köyü sınırlarında, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırındaki 4 büyük lejyondan 15’inci Apollinaris Lejyonu’nun 600 yıl hüküm sürdüğü Satala Antik Kenti’nde 6 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı, Müzeler Genel Müdürlüğü, Gümüşhane Valiliği ve Türk Tarih Kurumu’nun desteğiyle 25 dönüm alanda kazı çalışması başlatıldı.

Bartın Üniversitesi Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Yıldırım başkanlığında 20 kişilik ekiple bu yıl Ağustos ayında başlayan kazıların bu yılki etabı tamamlandı.

Roma İmparatorluğu döneminde sınırı muhafaza etmek amacıyla askeri karargah olarak kullanılan antik kentte çalışma yapan ekip, lejyon (Eski Romalılarda piyade ve süvarilerden oluşan askeri birlik) kalesi ve mezarlarına yoğunlaştıkları kazı çalışmalarında çok sayıda kılıç, mızrak kalıntısı ile çok kollu büyük demir şamdana ulaşırken, köyün Gölbaşı mevkisinde yeni bir kale kalıntısı daha keşfetti.

“ÇEŞİTLİ SİLAHLARA AİT KALINTILAR VE BULGULARLA KARŞILAŞTIK”

“Burada Anadolu’daki Roma askerlerinin mezarları ve ölü gömme adetleri hakkında da çok fazla bir şey öğrenilebilir” diyen Doç. Dr. Yıldırım şunları söyledi:

“Geçen sene 2022 yılı kazı çalışmalarında batı nekropolünün küçük bir bölümünde kazılar başlatılmıştı. Buradaki kazı çalışması sırasında çeşitli silahlarla, kılıçlarla ve yine Roma askerlerine ait diplomat gibi bir tür emeklilik belgesi, terhis belgesi gibi bronz levha kalıntıları ile karşılaşmıştık ve bu sene de yine aynı bölgede Gölbaşı olarak adlandırılan bölgede çalışmalar devam etmekte.

2023 yılı kazılarında da hem Roma İmparatorluk dönemine tarihlendirilen mezarlar ile bu mezarlarda bulunan çeşitli silahlara ait kalıntılar ve bulgularla karşılaştık. Bu veriler bizim için çok önemli. Bu bulgular, Roma İmparatorluk Dönemi lejyonerlerinin mezar geleneklerini anlamamızı sağlamakta.

Buradaki önemli buluntular arasında 2000 yıllık demirden yapılmış kandelabrum adı verilen demirden bir kandil taşıyıcı da ortaya çıkarılmıştır. Üçayaklı bir şamdan olarak da ifade edebileceğimiz bu buluntunun Roma Dönemi’nde oldukça yaygın bir kullanımı vardır.

Bilhassa konutlarda ve önemli kişilerin mezarlarında armağan olarak karşımıza çıkar. Genellikle bronzdan yapılan örneklere daha sık rastlanırken Satala’daki örnek gibi demirden yapılmış olanları da bulunmaktadır” dedi.

Satala’da lejyon kalesinin dışında yeni bir kale kalıntısı daha bulduklarını belirten Doç. Dr. Yıldırım, “Satala’da lejyon kalesinin dışında yeni bir kale kalıntısı daha bulduk. Gölbaşı mevkiindeki yaklaşık 2 bin yıllık bu küçük kalede Roma İmparatorluk dönemine tarihlendirilmekte.

Roma İmparatorluk döneminde sınırların genişlemesiyle birlikte asker ihtiyacı artmıştır. Asker ihtiyacı eyaletlerden sağlanmaya çalışılmıştır. İmparatorlukta askerlik görevini ifa edenler Roma vatandaşı olmak durumunda idiler.

Ancak, asker ihtiyacını sağlamak amacıyla Roma vatandaşlığı olmayanlarda askere alınmaya başlanmıştır. Bu birliklere imparatorlukta verilen isim Auxileriadır. Bu birliklerin üniformaları, kalkanları lejyon birliklerine oranla daha farklı olur ve bunlar lejyon kalelerinde konuşlandırılmazdı.

Bu birliklere lejyon kalesinin yakında ana kaleye oranla daha ufak bir hisar inşa edilirdi. Satala’da Anadolu’da ilk defa Auxileria yani yardımcı birliklere ait olması muhtemel bir kale kalıntısı Gölbaşı mevkinde ortaya çıkarılmıştır” diye konuştu. (DHA) 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir