Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada kazı çalışmalarının sürdüğü Urfa’daki Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntuların gün yüzüne çıkarıldığı belirtildi. Göbeklitepe’de kireç taşından yapılmış ve gerçek boyutlu bir yaban domuzu heykeli, Karahantepe’de de 2,3 metre yüksekliğinde insan heykeli bulundu.
Arkeofili’den Erman Ertuğrul, Karahantepe’de bulunan insan heykelinin ana akım medya tarafından sansürlenerek yayınlandığını öne sürdü. Ertuğrul, Karahantepe’de bulunan ve elleriyle penisini tutan yaklaşık 12 bin yıllık heykelin penis kısmının bazı yayınlarda gösterilmediğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da heykelin sadece üst bölgesini paylaştığını yazdı.
Ertuğrul’un ‘Karahantepe’de bulunan insan heykelinin penisi nerede?’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Göbeklitepe’de renk pigmentleri olan gerçek boyutlu bir domuz heykeli ve Karahantepe’de 2,3 metre büyüklüğünde, büyük bir penisi olan insan heykeli bulundu.
Göbeklitepe’de keşfedilen yaban domuzu heykeli, ‘H’ şeklinde bir sembol, bir hilal, iki yılan ve üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde ortaya çıkarıldı.
Karahantepe’deki çalışmalarda ise, dönemin gerçekçi insan heykellerinden biri gün ışığına kavuşturuldu. Gerçekçi bir yüz ifadesiyle, oturur vaziyette betimlenen heykel, 2,3 metre yüksekliğinde. Heykel bir sekinin içerisinde zemine sabitlenmiş olarak bulundu. Ölü bir insanı çağrıştıran kaburga, omurga ve omuz kemiklerinin öne çıktığı oturur vaziyetteki heykelin bulunduğu alanda duvara yerleştirilmiş bir akbaba heykeli ile zemine bırakılmış taş tabaklara da ulaşıldı. Ayrıca iki eliyle erekte haldeki penisini tutuyor.
Ancak söz konusu heykellerin keşifleri, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ana akım medya tarafından sansürlenerek yayınlanıyor. Çeşitli kurumlar, Karahantepe’de bulunan ve elleriyle penisini tutan yaklaşık 12.000 ila 10.000 yıllık heykelin penis kısmını asla göstermiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise heykelin sadece üst bölgesini paylaşıyor.
Ana akım haber kanalları, alanda çektikleri videolarda bile heykelin alt bölgesini göstermiyor. Özellikle bir kanalda heykelin belden aşağı kısmının, sunucu spikerin arkasında kalmasına özen gösterilmiş olduğu görülüyor. Binlerce yıl önce bu topraklarda yapılan ve kültürel mirasımız sayılan bu eserler, medya kuruluşları ve bakanlığımız tarafından bir utanç kaynağı olarak mı görülüyor?
Haberlerin bu şekilde sansürlü olarak yayınlanmasından sonra başka bir kanalda keşifle ilgili yayınlanan bir videoda ise, söz konusu yeni bulunan heykelin penisinin hiç olmadığı görülüyor! Bu durum, akıllara televizyonda yayınlayabilmek için heykelin penisinin çıkarıldığını akla getiriyor.
Şimdi soruyoruz; 10.000 ila 12.000 yıl önce yapılmış bu heykelin penisi var mı? Varsa bu utanılacak bir şey mi? Yok gibi mi davranacağız? Televizyonda yayınlanması için bu penis heykelden koparıldı mı? Zaten kırık bulunduysa, tüm ana akım medyada heykelin alt bölümünün görülmemesi bir tesadüf mü? Bu heykel müzeye ne şekilde teslim edilecek? Müzede penissiz halini mi sergileyeceğiz?”